Sultan Şairler: Adlî 2 Bayezid
Târihte; ilmi, tâkvâsı, merhameti, vakarı ve hilmi ile meşhûr olan Bâyezîd-i Velî, ulemâ ve evliyâya çok hürmet gösterirdi. O’nun bu istikâmette kullandığı husûsî bir bütçesi vardı. Bununla ilim ve irfân erbâbını eser vermeye teşvîk ederdi. Sultan’ın bu himâyesi, İstanbul’u bir ulemâ meşheri hâline getirdi. Esir düştüğü Osmanlı ülkesinde uzun süre kalan ve Şark âlemi hakkında çeşitli eserler kaleme alan Venedikli yazar. Heşt Bihişt adlı eseriyle tanınan müellif, münşî, şair, hattat ve siyaset adamı. Fatih, askeri başarılarla Osmanlı Devleti’ni büyük bir imparatorluğa dönüştürdü. Bilime, tarihe ve felsefeye özel ilgi gösterdi.
Adana, Tarsus, Kozan başta olmak üzere Çukurova’yı ele geçirdi. Memlük başkumandanı Özbek Bey yine yetişti ve 16 Ağustos 1488’de Ağaçayırı Muharebesi’nde Osmanlı’yı yendi. Yine Çukurova’yı Osmanlılar’dan temizlemeye çalışan Özbek Bey 7 aylık kuşatma neticesinde Adana’ya girdi. Bu savaşa katılan paşalar bozgundaki mesuliyetleri nedeni ile azledildiler. Boğdan seferine çıkarken Edirne’ye gelen Bayezid, Tunca Nehri kenarında adını taşıyacak külliyenin temelini attı. Seferden aldığı ganimet malını külliyenin yapımı için harcadı. Nihayetinde Osmanlı Devleti’nin, İtalya’daki tek kalesi olan Otranto ele geçirilmesinden 13 ay sonra, 10 Eylül 1481’de kaybedildi. Böylece, Fatih Sultan Mehmet tarafından başlatılan İtalya seferi Osmanlı Devleti’nin iç problemleri sebebiyle durduruldu.
CEM SULTAN OLAYI
Elbistan yakınlarında ağabeyi ile yaptığı savaşı kaybeden Şah Budak Bey esir düştü. Selim’in Trabzon’da Safevilere karşı mücadelesini takdir eden ve babasına karşı mücadelesini doğru bulan Yeniçeri ayaklanması üzerine II. Bayezit tahtını bırakmak zorunda kaldı. Neşri Cihannüma adıyla bir dünya tarihi; İdris-i Bitlis-i ise Heşt bi Hişt adıyla ilk 8 Osmanlı padişahının hayatını kaleme aldı. Bayezid’in tahta çıkışı şehzade Cem’i de harekete geçirdi. Cem, önce ağabeyine devleti paylaşma teklifinde bulunduysa da Bayezid bunu reddetti. Fatih Sultan Mehmet’in ölümünün ardından devşirme kökenli devlet adamlarının desteğini alan II. Bayezid tahta kardeşi Cem’den önce çıkmayı başardı. 1502 yılında Safevi Devleti’nin başına Şah İsmail’in geçmesi ile Anadolu’da kalabalık bir halk kütlesini yanına aldı.
II. Bayezid’in, Mahmut, Ahmed, Şehinşah, Selim, Mehmed, Korkut, Abdullah ve Alemşah isimli 8 oğlu ve pek çok da kızı olmuştu. Oğullarının en büyüğü babasının tahta geçmesinden kısa bir süre sonra öldü. Oğulları olan Mahmut, Mehmet, Alemşah ise 1507’den önce öldüler. Hayatta sadece yaş sırası ile Şehzade Ahmed, Şehzade Korkut, Şehzade Selim ve Şehinşah kalmıştı. Hepsi de olgun yaşlara gelmiş, ya 40 yaşını geçmiş veya yaklaşmışlardı. Şehzade Korkut ile Şehzade Selim Alaüddevle Bozkurt Bey’in kızı olan Ayşe Hatun’un çocuklarıydılar. Şehzade Ahmed Amasya’da valiyken, Korkut Manisa’da, Şehzade Selim ise Trabzon’da vali olarak görevliydi.
Tahttan feragatı ve ölümü[değiştir | kaynağı değiştir]
Bunlardan bir kısmı Osmanlı topraklarına(İstanbul ve Selanik) yerleştirilmişlerdir ki Türkiye’deki Musevilerin büyük bir bölümünün ataları bunlardır. Bu dönemde Türk denizcileri, Kuzey Afrika kıyılarında bazı üsler elde ettiler. Bu devlete Osmanlı donanmasının uzak denizlerde savaşacak kadar yeterli olamaması, Cem Sultan’ın Avrupa’da bulunmasından dolayı yeterli yardım yapılamamıştır. 7 Temmuz günü donanmanın geldiği Modon’a ardından bizzat padişah komutasındaki ordu gelerek kaleyi kuşatmaya başladı. 24 Temmuz’da Venedik donanması atağa geçse de Kemal Reis tarafından geri püskürtüldüler. Kale Venediklilere mahsus olan bir şekilde savunulmuş, lakin 10 Ağustos 1500’de kaybedilmişti. Modon’un çetin direnişine rağmen kaybedilmesi, bu kalenin yakınlarında bulunan Koron ve Navarin kalelerinin de sonunu gösteriyordu. Babasının vefatını öğrenen ve devlet büyüklerinin acele başkente gelmesi hakkında gönderdikleri mektupları alan II. Bayezid, beraberinde 4.000 kişiyle Amasya’dan yola çıktı ve 9 günde Üsküdar’a ulaştı. Ertesi gün oğlu Şehzade Korkut’tan saltanatı resmen teslim alıp 22 Mayıs1481 tarihinde Osmanlı tahtına çıktı.
{
II. Bayezid Dönemi İran ilişkileri
|}
Mimar Hayreddin, 15 gün içinde Padişah için Edirne’de ahşap bir ev inşa ettirdi. Padişah, bu ahşap evde yaşamaya başladı. Tunca Nehri taştı ve yatağını da aşarak depremin yıkıntılarını kapladı. Üç gün geçit vermeyen Tunca’nın taşmasıyla da birçok insan hayatını kaybetti. Sultan II. Bayezid, Venedik seferini başlatmak için 31 Mayıs 1499 tarihinde İstanbul’dan ayrıldı. Değerli bir akıncı kumandanı olan şâir Yakup Paşa, Sultan’ın emriyle İstirya içlerine akınlar yapmış geri dönüyordu. Ellerinde birçok ganîmet ve esir bulunmaktaydı. Akıncılar, Kırbova önlerine geldiklerinde büyük bir düşman ordusu ile karşılaştılar. O gün sekiz bin seçme akıncıyla yaklaşık altı bin düşman askeri öldürülmüş, yirmibeş bin kadarı da esîr alınmıştır. TDV İslâm Ansiklopedisi’nin her türlü telif hakkı TDV İslâm Araştırmaları Merkezi’ne ait olup 5846 sayılı Kanun hükümlerine tâbidir. TDV İslâm Ansiklopedisi internet sayfalarında yer alan resim, fotoğraf, grafik, çizim, cetvel vs. her türlü görüntü malzemesinin başka bir ortamda yayımlanması kesinlikle yasaktır. Bayezid içte sükûneti sağlamaya ve fetihlerle gelişen imparatorlukta idarî sistemi yerleştirmeye yönelmişti.
2) Şah kulu öldürüldü ve isyancılar dağıldılar. Ayaklanmalara katılanlar Ege denizindeki Modon ve Koron adalarına sürüldü . 2) Safevi Devleti Anadolu’da çıkardığı Şii İsyanları ile Osmanlı Devletini zayıflatmak istemiştir. 3) Balkanlara yapılacak seferlerde Kırım kuvvetlerinden yararlanıldı. 11) Papa ve Avrupa tarafından baskı unsuru olarak kullanılmıştır. 7) Büyük ekonomik kayıplar olmuş, büyük miktarlarda haraçlar verilmiştir. Ismimi, e-postamı ve web sitemi bir dahaki sefere bu tarayıcıya kaydet. Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet. İzinsiz ve kaynak gösterilmeksizin iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz, yeniden yayıma konulamaz.
Zira daha önce Şii Fatımi hanedanı uzun süre Mısır’da hüküm sürmüş ve ancak Memlüklüler tarafından yıkılmıştı. Ayrıca Mısır’da Osmanlı ülkesinin tersine halk ve saray erkanı Türkmen asıllı değildi. Büyük bir Arap çoğunluğu azınlıktaki Türkler tarafından yönetiliyordu. Şah İsmail, Akkoyunlular’ı haritadan silmek amacındaydı. Bu arada Trabzon’da sancak beyi olan Şehzade Selim Erzincan’ı ele geçirmiş, Safeviler’e bağlı olan Gürcü prenslikleri yenip onları vergiye bağlamıştı. 1488 yazının müthiş sıcağında Osmanlı Ordusu Vezir Hadım Ali Paşa kumandasında yine Çukurova’daydı.
Fatih’in Hicaz Su Yolları ve Türk hacılar için bazı düzenlemeler yapmak istemesini Memlüklüler iç işlerine müdahale saydı ve reddetti. Memlüklüler coğrafi koşullara çok güveniyor ve hiçbir ordunun Mısır’a giremeyeceğini düşünüyorlardı. Bunların sonuncusu Muhterem Hatundan başlayalım ki bu hatun hakkında bilgi, sadece Bursa’da kabrinin olduğudur vede Abdülhayy isimli bir zâtın kızı olduğudur. Sırada gösterilen Fülâne hanım hakkında da damad Güveği Sinan Paşanın kızı olduğudur ki bu paşa kapdan-i deryalık yapmıştır. Sırada gösterilen Gülfem Hatun için hiç bir malumat yok.